Fenerbahçe Fan
2 posters
1 sayfadaki 1 sayfası
Fenerbahçe Fan
1907-1923
Resmî Kuruluş
Takvim yaprakları 1907 yılını göstermekteyken II.Abdülhamit döneminin son günleri yaşanmaktaydı.Saltanatının son zamanlarını yaşayan II.Abdülhamit'in baskı rejimi her alanda azalmıştı.Bu azalma futbola da yansımıştı.Artık Türk gençleri de açıktan futbol oynuyordu.
Bu durumdan yararlanan Kadıköy’lü gençlerden, Hariciye Nazırı Asım ve Server Paşa’ların torunu Londra Sefareti Başkatibi Nuri Bey’in oğlu Ziya Bey ile Harekat Ordusu Feriki Şevki Paşa’nın oğlu Ayetullah Bey ve de ünlü edebiyatçı Sami Paşazade Sezai Bey’in yeğeni Enver Necip (Okaner) Bey, Necip Bey’in Moda Başpınar sokak 3 numaralı evde yaptıkları görüşme neticesinde kuracakları takım hakkında fikir yürütüyorlardı.Görüşmeler sonucunda maddi destek sağlayan dönemin zenginlerinden Saint Joseph mezunu Mühendis Nurizade Ziya Bey’e kulübün kurucu başkanlığını, Osmanlı Bankası memurlarından Ayetullah Bey’e katiplik görevini, Bahriye Subayı Necip Bey’e de kaptanlık ve veznedarlık görevini verildi.[4].Yine görüşmede varılan fikir birliği ile de ; kuracakları kulübün adını oturdukları semtten esinlenerek Fenerbahçe yapacaklar, amblemlerini Fenerbahçe Burnu’ndaki ışık saçan fenerden, formalarındaki renkleri ise Fenerbahçesi’ndeki papatyaların kıskançlık ve temizlik sembolü olan renklerinden yani sarı ile beyazdan alacaklardı.
Kulüp kısa sürede bir kadro semtteki gençlerden oluşturmuştu.1908 yılında İkinci Meşrutiyet'in ilanı ile tanınan dernek kurma serbestliği İstanbul’da birçok Türk kulübünün kurulmasına vesile oldu[5].Kulüp sayısındaki artış İstanbul’da yeni bir ligin kurulması ihtiyacını doğurdu.Bu nedenle de o dönemlerde ülkede resmi tatil günü olan Cuma günleri oynanacak bir lig olan, Cuma Ligi adıyla yeni bir lig kuruldu.
Kulüp kuruluşunda sarı-beyaz olan renklerini 1909 sonbaharında sarı-laciverte çevirmiştir.1909-1910 sezonuyla birlikte de İstanbul Futbol Ligi'ne katılmıştır.Fenerbahçe–Galatasaray kulüpleri arasındaki ezeli rekabet[6], ilk defa 17 Ocak 1909 tarihinde Galatasaray Lisesi öğrencilerinin takımı ile, yeni kurulmuş bir semt takımı maçı şeklinde başlamıştır.Bu tarihten itibaren de o dönemlerdeki İstanbul futbolundaki şampiyonluklar genelde bu iki Türk takımı arasında paylaşılmıştır.
Fenerbahçe Kulübü’nün ilk amblemi olan Fenerbahçe burnundaki ışık saçan beyaz feneri, renkleri ise sarı ile beyaz olmuştu[7]. Ancak, kulüp yöneticileri bunu tatminkar bulmadıklarından, ve içinde bulundukları monarşi rejimini tehdit edici sayılacağı endişesi ile kısa sürede iptal etti. 1910 yılında futbolcu solaçık Hikmet’in çizdiği amblem herkesin beğenisini kazandı ve kabul edildi.
1910 yılında Kuşdili Kulübü'nün kulüp bünyesine katılımıyla Fenerbahçe Kürek, avcılık, kriket ve tenis sporlarına sahip olmuştur.
Kadrosunu gençlerle güçlendiren bu Fenerbahçe 1911 - 1912 liginde hiç yenilmeden şampiyon oldu.Şampiyonluğun en önemli yanı ise, Fenerbahçe’nin bu şampiyonluğu ile İngiliz ve Rum takımlarının şampiyonluklarının tamamen sona erdirmesi ve bu tarihten itibaren de Türk futbolunda şampiyonlukların artık Türk takımlarının olmasıydı. Bu şampiyonluk, kulübün itibarını bir anda yükseltti, imkanlarını arttırdı.Altıyol’da bir kulüp lokali kiralandı, lokalin açılışı ile üye sayısı çoğaldı.Bu arada futbol dışında diğer spor dallarında da faaliyet gösterilmesine başlandığından, aynı yıl Fenerbahçe Futbol Kulübü adı , Fenerbahçe Spor Kulübü’ne dönüştürüldu.
Kulübün kuruluş günü olarak Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Paşa'nın kulübü ziyaret tarihi olan 3 Mayıs kabul edilir.
Bu zamanlarda politika çoğu sporda etkili olmuştur.1929-1930 yıllarında başlayan ve CHP tarafından düzenlenen turnuvada| 10 yıl boyunca en çok şampiyon olan takım İstanbul Şildi'ni kazanacaktı.7 yıl düzenlenen turnuvada Fenerbahçe 4 kez kazanınca İstanbul Şildi'nin sahibi oldu[21].
Kulübe en uzun başkanlığı yapmış kişi:Şükrü Saracoğlu1936 Yaz Olimpiyatları'na da politika damgasını vurmuş,Berlin'de düzenlenen olimpiyatlar adeta Adolf Hitler'in gövde gösterisine dönmüştü.II.Dünya Savaşı başlamadan önce devletler,başka devletleri kendi saflarına çekmek için uğraşıyorlardı.Bu amaçla İngiltere'nin profesyonel futbolcuları 1941 yılında Türkiye'ye gelir.İngilizler, Ankara'da ve İstanbul'da olmak üzere Fenerbahçe ile 2 maç yaparlar.Ankara'daki ilk maç 2-2 berabere sona erer.İkinci maç İstanbul'da, eski adıyla Fenerbahçe yeni adıyla Şükrü Saracoğlu Stadyumu'nda oynandı.aç esnasında Fenerbahçe aleyhine bir penaltı verilir.Topun başına o güne kadar hiç penaltı kaçırmayan Wodword geçer.Kalede ise Cihat Arman vardır.Vuruşu bir metre yükseklikten sol kale direğinin hemen yanından ağlarla buluşacakken, Cihat Arman hiç görülmemiş bir şekilde topu kornere çıkarır. İngilizler donup kalmıştırlar.Herkez şaşkınlık içindedir.İngilizler sıraya girer ve bu olağandışı kurtarışı yapan kaleci Cihat Arman'ı teker teker tebrik ederler.Hiç kimse bu olayı unutamaz.[22].
Yine Nazi Almanyası'nın propagandasını yapmak üzere 31 Mayıs 1942'de SK Admira Wien takımı Türkiye'ye gelir.Viyana ekibi Beşiktaş'ı 3-2, Galatasaray'ı 3-0 yener.Son maçını Fenerbahçe'ye karşı yapar ve 2-1 mağlup olur.
Şükrü Saracoğlu, bir siyaset adamıydı.Bunun yanında sıkı bir Fenerbahçeliydi.Fenerbahçe'ye birçok faydası dokundu.Hükümetlerde görevdeyken bile Fenerbahçe başkanlığını sürdümüş, siyasetteyken, 1934-1950 yılları arasında görevde bulunmuştur.Daha sonraları stada adı verilmiştir[23].
1947–1967
Diğer Sporlar
II.Dünya Savaşı her şeyi de olduğu gibi Fenerbahçe'yi de finansal olarak olumsuz etkiledi.Buna karşın sportif anlamda başarılar devam etti.Fenerbahçeli atlet Ruhi Sarıalp, Londra'da düzenlenen 1948 Yaz Olimpiyatları'nda üç adım atlamada bronz madalya kazandı[24].Bu bir Türk'ün atletizm alanında kazandığı ilk madalyaydı.
1944'de Fenerbahçe, ikinci resmi branşını basketbol alanında kurdu.Böylece futboldaki Fenerbahçe-Galatasaray rekabeti basketbola da sıçradı.Ekip ilk büyük başarısını 27 Mart 1954'te elde etti[25].Bu tarihte Galatasaray'ı ilk kez yenerek ezeli rakibinin basketboldaki hegemonyasına büyük bir darbe vurdu.Ekip ilk şampiyonluğuna ise 1957 yılında ulaştı[26].
Fenerbahçe ve Galatasaray ezeli rekabetini 1947 yılında bir başka sporda sürdürür:Ragbi.Yapılan ilk karşılaşma 18 Mayıs 1947'de oynandı.Bu ayrıca son karşılaşma da oldu.Fenerbahçe karşılaşmayı 12-0 kazandı.Bu sonuç karşısında Galatasaray Ragbi branşını kapatmaya karar verdi[27].
Lefter ve Can
30 Mart 1947'de Macar Ignace Molnar, futbol takımının başına getirilir. Ignace Molnar yönetiminde takım 1947/48 sezonunda İstanbul Ligi'ni kazanır. Lefter Küçükandonyadis bu sezon takıma transfer olmuş ve şamoiyonlukta önemli katkıları olmuştur[28]. Taksimspor'dan takıma dahil olmuş ve futbol oynadığı dönemde sihirbaz olarak tanınmıştı.Birçok meziyetiyle ön plana çıkmıştı. Fenerbahçe taraftarlarının kalbinde taht kuran Lefter'e Ver Leftere, yaz deftere sloganı yazılmıştır. Fenerbahçe'de bulunduğu zaman içinde birçok rekora imza atmıştır.Lefter Küçükandonyadis daha sonra 1951'de AC Fiorentina'ya transfer olmuştur.
O günlerin ezeli rakibi Fenerbahçe-Galatasaray'ın son yıllardaki maçlarından biri1950'de açılan Adalet kulübü hızla gelişmek ister.Kulüp, büyük takımın önemli oyuncularına hem önemli transfer ücretleri ödüyor hem de mensucat fabrikasında bir tezgah veriyordu. Birçok futbolcu Adalet'e geçti.Bunlar içinde Fenerbahçeliler de vardı[29].Fenerbahçe beş futbolcusunu Adalet'e kaptırır. Bu beş futbolcunun dışında ,Lefter İtalya'ya gitmiş, Cihat Arman futbolu bırakmıştı.Fenerbahçe zor bir döneme girdi.Bunların yerine kulüp birçok genç oyuncu aldı.Bu yeni takıma küçük şeytanlar adı verilmişti.Küçük Şeytanlar Adaletle yapılan maçı 1–0 kazanmayı başardı.Ayrıca bu genç takım 1952-53 sezonunda şampiyonluğa ulaştı.
Bir ara Fenerbahçe Basketbol Takımı'nda da oynayan Can Bartu daha sonra futbola geçti.Bartu'nun idolü Lefter'di.Amacı bir gün Lefter gibi Avrupa'da oynamaktı.Fenerbahçe, 1959'da düzenlenen Lig'e iyi başladı ve Beyaz Grubu birinci tamamlayıp Kırmızı Grup birincisi olan Galatasaray ile final oynamaya hak kazandı.İki ayak üzerinden oynanan finalin ilk ayağında Fenerbahçe Galatasaray'a 1-0 mağlup oldu.4 gün sonrasında yapılan ikinci ayak maçında ise Galatasaray'ı 4-0 yenen Sarı-Kanaryalar ilk kez düzenlenen lig'de şampiyonluğa ulaştı.
1959 yılında Fenerbahçe Şampiyon Kulüpler Kupası'nda mücadele etmeye hak kazandı.Macar antrenör Ignace Molnar yönetimindeki Fenerbahçe, Macar Şampiyonu Csepel SC ile İstanbul'da Can Bartu'nun golüyle 1-1 berabere kaldı.Fenerbahçe deplasmanda 3-2 kazandı ve bir üst tura çıktı..Bu, Türk takımları için ilkti çünkü ilk kez bir Türk takımı Avrupa'da bir üst tura çıkmıştı. FENERBAHÇE SEN ÇOK YAŞA CANIM FEDA OLSUN SANA
1967–1990
Ünlü İsimler
1968 yılında Şampiyon Kulüpler Kupası'da Fenerbahçe İngiltere Şampiyonu Manchester City ile eşleşti.Bundan iki yıl önce İngiltere, Dünya Kupası'nı kazanmıştı.Türkiye ve İngiltere'deki herkes bu eşleşmenin favorisinin açık ara farkla Manchester City olduğunu düşünüyordu.İlk maç Manchester şehrinde oynandı ve özellikle kaleci Yavuz Şimşek'in güzel oyunu maçın 0-0 bitmesini sağladı[30].İkinci maç 2 Ekim 1968'de İstanbul'da oynandı.Manchester City maça baskılı başladı.Ercan Aktuna kaleci Yavuz'a pas attı fakat pas kısa düşünce Coleman araya girdi ve 12.dakikada durumu İngiliz ekibinin lehine çevirdi.İlk yarı bu skorla tamamlandı.İkinci yarıda oyuna Abdullah Çevrim girdi ve hemen 46. dakika'da bir karambolde topu ağlara göndermeyi başardı:1-1.Kalan dakikalarda skora göre turu geçen taraf olan İngilizler defansa çekildi.76.dakikada Ogün Altıparmak'ın vuruşu gol olunca İngilizler şoka uğradı.Durum 2-1 e geldi.Ve maç böyle tamamlandı.Fenerbahçe,dönemin en güçlü ekiplerinden Manchester City'yi elemişti.Ertesi gün Türkiye'deki gazetelerde şöçyle manşetler atılacaktı: "Dünya şampiyonlarının şampiyonunu yendik"
1972 yılında ilginç bir kişi Fenerbahçe'de teknik direktörlük yaptı.1962 Dünya Kupası'nda Brezilya'nın kupayı almasında pay sahibi olmuş Valdir Pereira takımın başına getirildi.Valdir Pereira'nin diğer ismi Didi idi.Fenerbahçe,Didi yönetiminde üç yılda sekiz kupa kazanmayı başardı[31] .Didi zamanında, Cemil Turan ve Osman Arpacıoğlu'lu takım 18 kez Galatasaray'a karşı oynadı.Fenerbahçe bu maçlarda 10 galibiyet 6 beraberlik alırken Galatasaray 2 kez sahadan galip ayrıldı.Fenerbahçe, Didi'li yıllarda oldukça başarılı oldu ve popüleritesini arttırdı.Milliyet tarafından yapılan anket sonuçlarına Fenerbahçe o tarihte %60,56 ile en çok taraftara sahip kulüptü.[32].
Geri: Fenerbahçe Fan
fenerbahçe spor klubünün başarılarının artmasını diliyorum bu başlığa 30 rep veriyorum
enes40- Mesaj Sayısı : 1
Kayıt tarihi : 03/09/08
1 sayfadaki 1 sayfası
Bu forumun müsaadesi var:
Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz